Nasıl Ana Karakterimiz Olarak Bir Bilby Seçtik

Herkese selam!

Macrotis: Bir Annenin Yolculuğu’nun geliştirme günlüğüne hoş geldiniz. Bugün size nasıl ana karakterimiz olarak bir bilby seçtiğimizin hikayesini anlatacağım.

Hikaye resmi bir stüdyo olmamızdan öncesine dayanıyor. Bir gün Özgür’ün aklına ana karakterin yağmur sonrasında selden kaçtığı bir oyun fikri geldi. Zemin seviyesinde kaçacak yer olmadığı için karakter yer altına kaçmak zorunda kalacaktı. İlk beyin fırtınası seanslarımız oyunla ilgili birkaç seçeneği düşünmemizi sağladı. Ya hayatta kalma oyunu, ya macera oyunu, ya da dövüş odaklı bir oyun istiyorduk. En sonunda bir macera platform oyunu yapmaya karar verdik.

O sırada hikayeyi nasıl götüreceğimiz konusunda hiçbir fikrimiz yoktu. O yüzden ana karakter olarak kullanabileceğimiz hayvanları araştırmaya başladık. Yoğun bir haftalık beyin fırtınası sürecinden sonra istediğimiz ana özellikleri, ana karakterimizin nelerle karşılaşacağını ve bunlarla nasıl başa çıkacağını belirledik. Ayrıca ana karakterimizin üç yavru annesi, sevimli ama güçlü bir dişi kemirgen olmasına karar verdik. Sonrasında Özgür ve ben yer altında yaşayan, bir şeyler kemirebilen ve zorlu ortamlarda yaşayabilen hayvanları araştırdık. İlk karar verdiğimiz şey zaten birçok ürünün maskotu ya da ana karakteri olarak kullanıldıkları için tavşan ya da fare kullanmamak oldu. Biraz daha orijinal, çok bilinmeyen ve kullanılmamış bir hayvan istiyorduk. Biraz daha araştırma sonucunda shrew (sivri fare), jerboa (çöl sıçanı) ve bilby (keseli tavşan) gibi ilginç hayvanlar bulduk. Jerboadan çok yükseğe zıplayabildiği için vazgeçtik; eğer gerçeğe uygun kalsak oyunu mahvederdi, zıplamasını sınırlandırsak da hayvana ayıp olurdu. Shrewu da hiperaktif ve dövüşçü bir hayvan olduğunu öğrenince eledik, çünkü oyuna dövüş mekanikleri koymak istemiyorduk. Üç seçeneğin ikisini eleyince elimizde bilby kaldı.

Bir hafta daha inceleyince gerçekten de bilbynin bizim için en iyi seçenek olduğunu gördük. Bilbylerin keseleri var, oyunda kullanması için eşya koyabiliriz içine dedik. Hiç su içmeleri gerekmiyor, o yüzden selle uğraşmak zorunda kalması daha da şiirsel oluyor. Baba erkenden terk edip gidiyor ve yavruları anne büyütüyor, ki bu da bizim için iyi çünkü bir karakter daha koymak istemiyorduk. Ayrıca soyu tehlikede bir tür olduğu için umuyoruz ki biraz farkındalık da yaratabiliriz. Her şeye baktığımızda bilby gerçekten de hikaye unsurlarımıza ve çevresel zorluklarımıza gerçekten mükemmel bir şekilde uyuyor.

İşte nasıl ana karakterimizin bilby olduğunun hikayesi de bu.